instagramInstagram

İzokinetik Kasılma Nedir ?

blog-topic

İzokinetik kasılma için kuvvet ve hız tanımları uygun değildir. Tork üretimini gösterir demek en uygun tanımdır.
’Bir eksen etrafında oluşan kuvvete tork denir’’ Newton ile ölçülür. Sadece özel makinelerde çalışılabilir. Vücut ağırlığının taşınmadığı hareketlerdir. Genelde izole edilmiş tek eklem tarafından uygulanır. Leg extension hareketi örnek gösterilebilir.

İzokinetik kasılmalar doğal bir kasılma türü değildir. Makineler yardımı ile yapılabilir. Sabit hızda yapılan hareket makina yardımı ile tüm eklem boyunca, tüm açılarda maksimal tutulur. Kapalı kinetik hareketlerdir.

Kapalı ve açık kinetik hareket nedir ?

Açık kinetik hareketlerde hareket yere sabitlenmez ucu açıktır ve vücut ağırlığı taşınmaz. Leg ext. ve leg curl hareketleri örnek verilebilir. Kapalı kinetik distal uçta hareket sabitlenir ve vücut ağırlığı taşınır. Squat örnek verilebilir.
Kapalı kinetik hareketleri uygularken açısal hız ve bunun kontrolünden söz etmek güçtür.

İzokinetik kasılmanın avantajları nelerdir ?

Açısal hızın kontrolü, dış etkilerin kontrolü. Burada sabitlenmiş eklem maksimal torku artırır. Sebebi, yere temas olmadığı, açık kinetik bir hareket olduğu için eklemin maksimal hızda çalışması daha mümkün ve kolaydır. Özellikle testlerde çok önemlidir. Antrenman açısından ise yüksek hızlı yapılan çalışmaların düşük hızlı çalışmalara geçişte daha avantajlı olduğunu biliyoruz. Düşük hızlı çalışmalardan yüksek hızlı çalışmalara geçiş ise daha zordur. Kasılma alışkanlıkları ve nöromüsküler adaptasyon yüksek hızlı çalışmalarda belirleyici hale gelir ve kasılma şiddetini arttırır.
Kas kasılma fizyolojisinden bildiğimiz gibi kas fibril dağılımı, şiddet, antrenman sıklığı, uyaranın şiddeti ve kaslar arası koordinasyon gibi faktörler maksimal kuvveti ve maksimal torku belirleyen faktörlerden. Yüksek hızda yapılan hareketlerin maksimal kuvvete etkisi pozitif etkileri vardır.

Fakat burada öne çıkan durum yapılan iş’in arttırılmasına sağladığı pozitif etkidir. Burada artan çabuk kuvvettir desek yanlış olmaz.

Yavaş ve hızlı kasılmaların kuvvete etkileri nelerdir ?

60deg/sec hızda ve 240 deg/sec hızda leg ext. yapan gruplar karşılaştırıldı. 2 antrenman yaptılar ve sonrasında test edildiler. Beklendiği üzere en büyük kuvvet çıktısını yüksek hızda çalışan grup yaptı.
Avantajlarına devam edelim, izokinetik kuvvet branşa uygun kasılma hızına göre çalışılabilir ve ciddi kuvvet artışı sağlar.
Kas grupları arasındaki kuvvet farklarını ve asimetrileri bulmak için çok etkili yöntemdir. Bunu bize açısal olarak bile gösterebilir.
Her antrenman test gibi olduğundan gözlenmesi ve takibi çok kolaydır. Daha da önemlisi değerlendirme yapmak ve planlama yapmak çok daha basittir.
Özellikle sportif yaralanma sonrası sahaya dönüşte çok etkilidir. Erken dönem kapalı kinetik hareketler yapmak zor ve tehlikeli olabilir.

İzokinetik kasılmanın dezavantajları nelerdir?

Fonksiyonel değildir. Branşa uygun antrenman tipi, hızı ve nöromüsküler anlamda benzeşmez. Bu da izokinetik kasılmaları bazı yönlerden fonksiyonel anlamda eksik bırakır.
Futbolcular üstünde yapılan çalışmada u19 takımı izokinetik testler, dikey sıçrama ve şut çekme hızı video analiz yöntemi ile incelendi ve sonuçlar karşılaştırıldı. İzokinetik kuvvet ile şut çekmenin arasında bir ilişki bulunamadı.

Bu ne demek ?

Yüksek tork gücü üretilmek, şut çekme gücünü direk etkilemiyor. Şut çekmek daha kompleks ve kaslar arası koordinasyonunun ön plana çıktığı daha teknik bir hareket. İzole edilmiş kas gruplarının tork gücü hareketin üzerinde pozitif bir etki bırakır fikri burada çıkmaza giriyor. İzole edilmiş kas gruplarının bir miktar izole çalıştırılması ve daha sonra fonksiyonele yakın hareketler ile kuvvet programının hazırlanması sorunu çözecektir.
Aynı test sonuçlarından bir diğeri ise sıçrama yüksekliği ile izokinetik diz tepe torku arasında düşük bir korelasyon olduğu. Burada diz ekstansiyonun direk belirleyici olduğu sıçrama hareketinde beklenen bir sonuç fakat yine ilgi kısıtlı.
İzokinetik kuvvet çalışmaları eğer yüksek hızda yapılıyor ise ki bu 240deg/sec ve 300deg/sec (diz eklemi için) maksimum torku artırır. Bir anlamda buna çabuk kuvvet denebilir. Ölçüm ile beraber görülecektir ki açısal olarak maksimal bir çalışma olduğu ve bu artış dolayısı ile yapılan iş miktarı doğal olarak artacaktır. Bu tip faydaların en çok görüldüğü durum düşük hızlı antrenmanlara geçişte görülür.

6 haftalık izokinetik kuvvet çalışmasında haftada 3 gün 3 set şeklinde yapılan çalışma 10 tekrar şeklinde uygulandı. Tepe tork %10,5 artış gösterdi. Bu artışın yapılan işe katkısı ise branşa göre değişiklik gösterir. Örneğin yukardaki çalışmanın uzun atlama performansına pozitif etkisi görülmemiş. Bunun neden uzun atlamanın adımlama, sıçrama ve konma gibi teknik fazlardan oluşması ve performansın koordinasyona daha bağımlı olması. Testin diğer sonuçlarından biri ise tepe torku en çok arttıran çalışma 270 deg/sn. Daha öncede belirttiğim gibi bunun sebebi sinir iletimi uyumu ve adaptasyon.
Şut çekme gibi teknik işlerde daha düşük iken sıçrama, koşma gibi aktivitelerde daha etkilidir.

Sportif yaralanma sonrası sahaya dönüş programlarında açık ve kapalı kinetik çalışmalar mevcut. Hangisinin üstün olduğu ise tartışılıyor. Yapılan çalışmada 7 farklı önçapraz ameliyatı sonrası rehabilitasyon programları incelendi. 7 ayrı çalışmanın sonuçları değerlendirildi. Burada Kapalı kinetik ve açık kinetik programların birbirlerine üstünlüklerinin olmadığı görüldü. Anlamlı ve istatistiksel bir üstünlük bu çalışmada görülmedi.

Acl (ön çapraz bağ) operasyonlarından sonra rehabilitasyon fazlardan oluştuğu için burada geçişler mevcut. Her faz kendi içinde kapalı-açık kinetik hareketleri belirli ve farklı ölçüde kullanılması şimdilik daha yararlı gibi duruyor.

Sportif yaralanmadan korumada ise kapalı kinetik hareketlerin üstünlüğü ise belirgin oranda yüksek.

Fatih Özkan